Gelişen teknoloji ve endüstri, artan rekabet ortamı ve ihtiyaçlarımızın hiç bitmemesi geleneksel çalışma saatlerini 7/24 üretime, yani vardiyalı çalışmaya dönüştürmüştür. Bu vardiyalarda yapılan çalışma biçimleri, orta ve uzun vadede çalışanlarda bazı sorunlara neden olmaktadır. Özellikle de “gece çalışanlarda” en sık karşılaşılan durumlardan birisi uyku düzensizliğidir. Bu sorunu yaşayan işçilerin en büyük şikâyetleri ise uykularını tam alamamaları ve çalışırken uykularının gelmesidir.
Yapılan araştırmalar bu işçilerin %43’ünün uykusuzluk şikâyeti çektiğini ve bunların da %37’sinin günde 6 saatten az uyuduğunu göstermektedir.
Başka bir araştırmaya göre de gece vardiyasında çalışan insanların algılama hızında düşüş, tepki süresinde uzama, görsel ve işitsel keskinliğin küçülmesi gibi kazaya sebebiyet verecek etkenleri tetiklemesidir.
Bunun en büyük örneklerinden birisi Çernobil Faciasıdır. Çernobil Nükleer Santralinde saat 5.00 gibi bazı insan hataları sonucu ortaya çıkan bu kaza belki de tarihin en büyük kazalarından birisi olmuştur. İş veriminin düşmesi, işçi sağlığının olumsuz etkilenmesi ve olası iş kazalarını da göz önüne alırsak gece vardiyaları hem çalışanı hem de işveren açısından ağır sonuçları olan bir çalışmadır.
Bu bilgiler ışığında söylenebilecek şey, gece vardiyalarının kaçınılmaz olduğu iş kollarında iş güvenliği ve işçi sağlığını koruyucu önlemlerin tam olarak alınması konusunda işverenin duyarlı davranması gerektiğidir. Vardiyaya kalma günlerinin biyolojik adaptasyona katkı yapacak şekilde düzenlenmesi, vardiya öncesinde ve ertesinde yeterince dinlenme imkânı oluşturulması, iş ve iş – dışı yaşam dengesini destekleyecek olanaklar oluşturulması gibi önlemler düşünülmelidir.