Sanırım herkes kendisinin, iş veya özel hayatının daha iyi olmasını ister. Ancak kendisini veya hayatını daha iyiye taşıyabilmek için gerçekten sorumluluk alabilen kişilerin sayısı ise çok daha azdır. Bana veya benim gibi ruh sağlığı profesyonellerine her gün gelen ve “İşimde mutlu değilim.”, “Evliliğimden memnun değilim.”, “Kendimi iyi hissetmiyorum.” gibi şikayetlerde bulunan pek çok insanın ortak isteği “daha iyi” olmaktır. Ancak bunların büyük çoğunluğunun beklentisi, biz uzmanların onları “iyi etmesidir”. “Bana bir şekilde sigarayı bıraktırırsanız iyi olur.”, “Beni daha sakin biri yaparsanız sevinirim.”, “Bu şirket beni mutsuz ediyor.”, “Kimse bizi motive etmiyor.” gibi beklenti ve taleplerin verdiği tek bir mesaj vardır: “Birisi benim için hayatımı daha iyi bir noktaya getirsin!”
İster kendi başımıza çaba sarf edelim, isterse de bir uzmanın desteğiyle yapmaya çalışalım, kendimizi ve hayatımızı daha iyiye taşıma sorumluluğu yine kendimize aittir. Örneğin; uzman, kimseye sigara bıraktıramaz; sigarayı bırakmayı gerçekten isteyene yardımcı/destek olur. Keza kendini daha iyi hissetmek için farkındalık kazanmak istemeyen, kendi üzerinde düşünmeyen, zahmet edip çaba harcamayan birine hiç kimsenin faydası dokunamaz.
Hayat kimseye altın tepsiyle sunulmuş bir armağan değildir; ancak ve ancak onu bir sarraf özeniyle işleyen insanlar için altın bir armağana dönüşür.