Geribildirim önemli bir gelişim aracı olmasına rağmen doğru kullanılmadığı için çoğu zaman yıkıcı olabiliyor.
Birçok yönetici çalışanlarına geribildirim verdiğini düşünürken aslında olumsuz eleştirilerde bulunmakta, bunun sonucunda da kendilerini işleriyle ilgili yetersiz ve endişeli hissettirmektedir.
“Geribildirim bir olayın hemen ardından verilmelidir” kalıp düşüncesinden hareketle geribildirim verdiğini zanneden bazı yöneticiler aslında bir “geri ittirim” yaparak çalışanın kariyer yolunda bir daha kolay kolay belini doğrultamayacağı bir duruma sokabiliyor. Halbuki geribildirimin her zaman için bir olayın hemen ardından verilmesi her zaman iyi sonuç vermez; incir ağacı diker!
Bazı geribildirim görünüşlü “geri ittirim” örneklerine bakacak olursak çalışanın nerelere “itildiği” daha iyi anlaşılır: “Sen bu kafayla gidersen nasıl yükseleceksin? Güya ben de seni yönetici adayım olarak önereceğim ama bu yaptıklarını öğrenirlerse olsa olsa rezil olurum.” “Tesadüfen iki satış yaptın diye kendini satış gurusu mu zannediyorsun? Asıl önümüzdeki ay hedefler gelsin de seni orda görürüm.”
Geribildirim, güçlü bir gözlem ve iletişim becerisi gerektirir. Yıkıcı eleştiri ve eksik bulma yaklaşımı çalışanı geliştirmek bir yana kendine, yöneticisine ve giderek şirketine inancını yok eder.
Doğru verilen geribildirim kişiyi geliştirir, olumlu davranışları destekler, olumsuz davranışları düzeltebilir ve kişiler arası ilişkileri düzenlemeye yardımcı olur. Tersinden bakarsak; iyi verilmeyen geribildirim çalışanları mutsuz, kaygılı, üzgün, demotive eder ve sonunda da işten ayrılmaya kadar giden sürecin önünü açabilir.