İş hayatında yaygın olarak yaşanan iletişim problemlerinden birisi de çalışanların birbirlerinin e-postalarına geri dönmemesidir. Bu ilk başta basit bir iletişim problemi gibi görünse de altında pek çok sorunu barındırıyor olabilir. Bu sorunlardan en çok hangilerinin öne çıktığına bakacak olursak şunlar göze çarpıyor. Birincisi, şirkette yazışma kültürü oturmamış olabilir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde sözlü iletişim daha fazla öne çıktığından, yazışarak iletişim kurma alışkanlığı yeterince gelişmemiş olabilir. İkincisi, aşırı yoğunluğa bağlı olarak işler üst üste binebilmekte, çalışanlar zaten hangi birine yetişeceklerini bilemedikleri işlerinin peşinden koşarken bir de yazışmaya zaman ayıramamaktadır. Üçüncüsü, çalışanlara işle ilgili gerekli gereksiz çok sayıda e-postanın geliyor olması olabilir. Bir çalışan “Bir gün mailime bakamadım, tam 450 tane mail gelmiş” diyorsa böyle bir sorunu yaşıyor olabilir. Tabi hal böyle olunca bu e-posta yığınının içindeki önemli ve geri dönülmesi gerekenleri bulmak zorlaşabilir. Dördüncüsü, yazışarak iletişim kurmanın aynı zamanda bir tür delil niteliği taşımasıdır. Kişiler “cezalandırıcı” bir iş ortamının tehdidi altında hissediyorlarsa yazışmaktan kaçınabilirler.
Kimi zaman e-postalara geri dönememek pasif agresif davranış biçimi olarak karşımıza çıkabilir. Yani bu davranış çalışandaki motivasyon eksikliğinin, inançsızlığın, bıkkınlık benzeri duyguların yarattığı sözel olmayan kızgınlık ifadesi olabilir. Elbette bu liste daha da uzayıp gider. Ancak burada önemli olan; iç iletişimin en önemli boyutu olan yazılı iletişimin işleyen bir örgüt için çok önemli olduğudur. Eğer bu iletişim şekli yeterince işlemiyorsa gerek şirketinizin gerekse çalışanlarınızın “sağlığıyla” ilgili endişelenmeniz gerekir.