Söylerken, yaparken, yönetirken içten miyiz? Ona mı ait bilemiyorum ama Nazım Hikmet’e atfedilen bir söz var: “Samimiyet istiyorum artık, boğuldum dili süslü ama yürekleri boş insanlardan”.
İşyerindeki ilişkilerde en çok ihtiyaç duyulan ve yokluğu sıklıkla hissedilen yaklaşımlardan biri de içtenliktir. Sahtelik kokan duruş, jest ve mimikler, “- mış gibi” diyaloglar, kerhen katılım gösterilen soğuk aktiviteler, kişinin hata yapmasına yol açan bilgi saklamalar, olaylardan habersizmiş gibi davranmalar, kişisel çıkara göre “Ben yaptım/yapmadım”, “Ben söyledim/söylemedim” demeler… İçtenliğin olmadığı durumların listesi daha uzadıkça uzar. İş yaşamının günlük rutininde yaşanan tüm bu durumların sonuçlarını ve üzerimizdeki etkilerini bir düşünün… Gerçekten bu türden maruz kaldığımız her bir durum hepimizin huzur ve güvenini biraz daha azaltmakta, verimimizi aşağı çekmekte ve giderek bulunduğumuz işyeri veya ekiple bağlarımızı zayıflatmaktadır.
İçtenliğin olmadığı yaklaşımlar, beklenenin tersine, çoğu zaman üstü örtülmek istenen gerçeği daha da görünür hale getirmekte veya en azından sezdirmektedir. Bu da aslında içtenlikten uzak davranan kişi veya örgüte bir yandan prestij kaybettirmekte, diğer yandan da hem içerideki çalışanı hem de dışarıdaki müşteriyi kaybetmeye yol açmaktadır. Sözgelimi işyerinizdeki arkadaşınızın her şeyi en iyi bilenin kendisi olduğunu etrafına göstermeye çalışırken, size de “Süpersin, çok iyisin” diye iltifatlar ettiğini, bir bankacının aldığı “müşteri ilişkileri” eğitiminde öğrendiklerini hiçbir duygu hissetmeden uygulamaya çalıştığını, bir satışçının size ürün satmayı hedefleyen “satış teknikleriyle” yaklaştığını göz önüne getirin; ne kadar irrite edici geliyor değil mi?
Uzun sözün kısası, içtenliğin olmadığı davranışın zararı, umulanın tersine çok daha fazladır. İçtenlikten yoksun davranışın hem kişiyle hem de örgüt ortamıyla ilgili pek çok nedeni bulunuyor. Ancak nedeni ne olursa olsun, huzuru, sinerjiyi geliştirmek, verimliliği arttırmak ve daha çok bağlılık yaratmak isteyen bir işyerinin değer tanımı içinde muhakkak içtenliğe yer vermesi, bunu tüm çalışanlara benimsetmeye çalışması, lider profiline bu beklentiyi empoze etmesi, içtenliği zedeleyen faktörleri minimize edecek bir çalışma ortamı oluşturması gerekiyor.