Sizin saygı filtreniz nasıl çalışıyor? Kimlere saygı duyuyor veya duymuyorsunuz? İnsana mı, yoksa insanda gördüğünüz bir özelliğe ya da değere mi?
Saygı, karşımızdaki insanın da kendimiz kadar değerli olduğunun farkında olmak ve onu her şeyiyle kabul etmek anlamına gelmez mi? İnsanlara “Kime saygı duyarsınız” sorusu sorulduğunda büyük bir sanatçıya, bilim insanına ya da çevredeki yararı dokunan bir büyüğe/kişiye saygı duyulduğu yönünde cevaplar alırsınız. Sebepleri sorulduğunda ise; “başarılı”, “statü sahibi”, “zeki” gibi sebepler sayarlar. Dikkat edilirse burada insana değil de onun sahip olduğu özelliklerine saygı duyulmaktadır. Yani insanlara “koşullu saygı” filtresiyle bakıyoruz. Peki, o insanda bizim için önemli bir değer ön plana çıkmazsa saygı duymayacak mıyız? Bizim diğerleri hakkında düşündüklerimizin aynısını onların da düşünme hakkı olduğunu unutmayalım. “Zeki değil”, “Sıradan bir işi var”, “Ünlü değil”, “İleride benim işime yaramaz”, o halde geç (mi?)! Bu yüzden birinin saygıyı hak edip etmediğini söylemeden önce kendimizdeki o yönümüze saygı duyup duymadığımızı sorgulamamızda yarar vardır. Diğer yandan aslında insana sadece insan olduğu için saygı duymak, iş hayatındaki performansı ve mutluluğu için vazgeçilmez bir unsur ve ona verilecek en değerli armağandır.
Berkeley Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, grup içerisinde beğenilen ve saygı duyulan kimselerin, geliri yüksek kişilerden daha mutlu olduğunu göstermiştir. Bir hayal edin: Size, sadece siz olduğunuz için saygın bir insana davranılması gerektiği gibi davranıldığını. Çalışma ortamında herkesin birbirine saygı duyduğunu, iletişimin güçlü bir saygı çerçevesinde sürdüğünü…
Harvard Business Review’de yayımlanmış bir araştırmaya göre 19.000 kişiyle yapılan bir ankete katılanların %54’ü yeterince saygı görmediklerini ifade etmişlerdir. Araştırma, saygı eksikliğinin çalışanlar için ciddi sonuçları olabileceğini ortaya koyuyor. Örneğin, ankette saygı gördüklerini ifade edenlerden yaklaşık %90’ı hayatlarından daha memnun ve işlerinden daha tatmin olduklarını ifade etmişlerdir. Bunların %92’sinin ise işlerine daha iyi konsantre oldukları saptanmıştır. Ayrıca, liderlerinden saygı gören çalışanların, görmeyenlere oranla şirkette kalmaya daha yatkın oldukları vurgulamaktadır. Bu da saygının, hangi açıdan bakılırsa bakılsın hem çalışan, hem de işveren açısından daha etkili sonuçlar anlamına geldiğini göstermektedir.