Bir sistemin düzgün çalışabilmesi için o sistemi oluşturan tüm parçaların düzgün çalışması gerekir. Bu parçalardan birinde bile aksaklık olduğunda tüm sistem bundan etkilenir.
Eğer ekibinizde duygularını; öfkesini, kaygısını ya da stresini yönetemeyen kişiler varsa takım dinamikleri bundan olumsuz etkilenecek ve sistemin işleyişi aksayacaktır. Bu sorunlar giderilmeden etkili bir takım yönetimi gerçekleştirmek zordur. İşin bu boyutu ise, o takımı yöneten liderden çok, iş psikoloğunun alanıdır. Çünkü bireyde gerilim yaratan duyguların anlık olduğu kadar kişinin ruhsal yapısıyla da ilişkisi vardır. Bu nedenle çalışanlara bu konularda birebir veya gruplar halinde destek sağlamanın ait oldukları takımların sinerjisi açısından büyük önemi bulunmaktadır. O halde takımın başarısı, uyumu kadar psikolojik sağlığından da söz edebiliriz. Takımın psikolojik sağlığı sadece onu oluşturan bireylerin duygularını veya streslerini nasıl yönettikleriyle ilgili değildir; aynı zamanda dedikodu, yıkıcı çatışma, yakınma kültürünü üretme gibi konular da bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu takımlar için insan odaklı bir liderlik yaklaşımı kadar doğru bir «rehabilitasyon» gereklidir.